Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Otellerde Enerji Tüketim Kalemleri

Oteller, misafirlerine konaklama, yeme-içme, eğlence ve farklı kişisel hizmetler sunan ticari işletmelerdir. Hedef müşteri profili, kapasitesi, konumu ve amacına göre farklı otel türlerinden bahsedebiliriz. Örneğin bazı oteller iş amaçlı seyahat eden kişilere yönelik hizmet verirken bazıları tatile giden kişileri ağırlamak için kurulmuştur. Havaalanı yakınlarında hizmet veren ve genellikle iş müşterilerini, uçuş ekiplerini ve havayolu personellerini ağırlayan, havaalanı oteli konseptinde çalışan oteller de mevcuttur. Konferans, fuar, kongre gibi etkinliklere katılan kişileri misafir eden oteller, deniz-kum-güneş konseptiyle hizmet veren oteller, şehir merkezinde veya şehrin dışında çalışan oteller, genellikle uzun yola giden sürücüleri ağırlayan küçük oteller (moteller) vb gibi sınıflandırmalar yapmakta mümkündür. Bazı tesisler de pansiyon, misafirhane, devremülk vb gibi konseptler ile çalışmaktadır.

Otelleri verdiği hizmetin kapsamına ve kalitesine bağlı olarak ya da ağırlayabildiği misafir ve sahip olduğu oda sayısına göre de sınıflandırabiliriz. Yine aynı şekilde konaklama ve yeme-içme kategorisi açısından sadece oda, oda-kahvaltı, yarım / tam pansiyon, her şey dahil, ultra her şey dahil vb gibi sınıflandırmalar yapmak mümkündür. Bazı oteller birkaç oda büyüklüğünde olabilirken bazıları yüzlerce odaya sahiptir. Günümüzde giderek daha fazla popüler olan müstail konaklamalar (villa, bungalov vs) da kendi başına ayrı bir otel konsepti olmuştur.

Hizmet konsepti, büyüklüğü, konumu, konaklama teması, verdiği hizmet vb gibi parametreler ne olursa olsun her konaklama tesisinin en önemli giderlerinden biri şüphesiz enerji olmaktadır. Zira, her konaklama tesisinde aydınlatma, yemek pişirme, temizlik, iklimlendirme (ısıtma, soğutma, havalandırma), elektrikli cihaz kullanımı, varsa havuz işletmesi ve bakımı, eğlence araçları vb gibi birçok enerji tüketim kalemi bulunmaktadır.

Otellerde enerji tüketimi, birçok farklı fiziksel ve operasyonel parametreden etkilenmektedir. Çoğu tesis için ortak olan fiziksel parametreler arasında tesisin boyutu, yapısı ve tasarımı, coğrafi ve iklimsel konum, tesisin yaşı, kurulan enerji ve su sistemlerinin türü, bu sistemlerin çalıştırılma şekli vb yer almaktadır. Bunun yanı sıra bakım prosedürleri, yerel olarak mevcut enerji ve su kaynaklarının türleri ve miktarları ile enerji kullanım düzenlemeleri ve maliyeti de yine enerji gideri olarak değerlendirilmektedir.

Otellerde enerji kullanımını etkileyen operasyonel parametreler arasında ise otel binasındaki farklı fonksiyonel tesisler için işletme programları, birim sayısı (restoranlar, mutfaklar, kurum içi çamaşırhaneler, yüzme havuzları, spor merkezleri, iş merkezleri vb.) ve misafirlere sunulan hizmetler yer almaktadır. Ayrıca, tesisin doluluk seviyelerindeki dalgalanmalar, iç mekan konforuyla ilgili müşteri tercihlerindeki farklılıklar, yerinde enerji tasarrufu uygulamaları, personel ve misafirler arasında kaynak tüketimi kültürü ve bilinci de yine bu kategoride ele alınmaktadır.

Her bir otelin enerji tasarrufu potansiyeli farklıdır. Özellikle enerji tüketiminin büyük bir kısmı gereksiz kayıp ve israftan kaynaklandığı için bunları tespit etmek ve en aza indirmek otellere birçok açıdan fayda sağlar. En basitinden birçok otelde konuklara termostat ayarları ve bireysel klima üniteleri üzerinde tam kontrol yapmak imkanı verilir ve misafirler de enerji tasarrufu yapma amacı olmadığından sadce konforunu düşünerek ayarlama yaparlar. Çoğu zaman pencereler ve kapılar, soğutma veya ısıtma sisteminin çalışması için aynı anda açılır. Ayrıca, iklimlendirme sistemleri çalışır durumda veya bekleme modunda bırakılırken, kiralanan birçok oda uzun süre boş kalır. Bu nedenle, bir otel odasındaki enerji, odanın dolu olup olmadığına bakılmaksızın yıl boyunca neredeyse günün tamamında kullanılır. Bu ise oteller için korkunç bir enerji gideridir.

Mahal koşullandırma (ısıtma/soğutma, havalandırma ve iklimlendirme), otellerde toplam tüketimin yaklaşık yarısını oluşturan en büyük enerji gideridir. Bu nedenle dış hava koşullarının ve zemin alanlarının otellerde enerji kullanımını etkileyen ana faktörler arasında olduğu kabul edilmektedir. İç ortam sıcaklık seviyeleri, bir otelde tüketilen enerji miktarını da büyük ölçüde etkilemektedir.

Evsel sıcak su, genel olarak, toplam enerji talebinin yüzde 15’ini oluşturan en büyük ikinci gider kalemidir. Aydınlatma, tesisin kategorisine bağlı olarak, bir otelin toplam enerji tüketiminin yüzde 12-18’i ile yüzde 40’ı arasında değişebilir. Yemek ve çamaşırhane gibi hizmetler de enerji tüketiminde önemli bir paya sahiptir. Bu kategoride hızlı ve doğrudan enerji verimliliği konseptine geçmek de diğer alanlara göre daha zordur. Spor ve sağlık tesisleri de yine en fazla enerji tüketen diğer birimlerdir.

Bu konuda yapılan araştırmalar her bir otelin yaş ve büyüklüğüne, ayrıca kurulu ekipmanın türüne ve kullanılan bakım ve işletim prosedürlerine bağlı olarak tükettikleri enerjinin en az yüzde 10-15’ini tasarruf etme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Otel işletmecilerinin bu potansiyelini sonuna kadar kullanması ve enerji tüketimini sürdürülebilir şekilde azaltması tavsiye edilmektedir. Bunu yaparken müşteri memnuniyeti, konforu ve güvenliği, tesisin itibarı, piyasadaki rekabet gücü, kârlılığı vb gibi çıktılardan da ödün vermemek gerekir. İşletmeler bu konuda optimum çözümleri bulmak için konuyla ilgili teknik destek, eğitim ve danışmanlık hizmeti veren kuruluşlardan yardım alabilir. Enerji maliyetlerini giderek arttığı günümüzde, en önemli harcama kalemlerinden biri enerji olan konaklama tesislerinin bu konuda gerekli inisiyatifi alıp doğru adımları atması kritik önem arz etmektedir.

Leave a comment